Diş hekimliği cerrahisi nedir?
Ağız boşluğu içinde yer alan yumuşak doku (yanak, damak, dil, dudak gibi) ve sert dokuları (dişler, kemikler) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon anestezisi altında ameliyathane ortamında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bilim dalıdır.
Diş çekimi sonrasında yapılması gereken işlemler nelerdir?
Çekim yapılan bölge üzerine yerleştirilen tampon kanamayı durdurmak içindir. Dolayısıyla yarım saat süreyle tamponun ısırılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra 24 saat süreyle çok sıcak yiyecekleri, alkol-sigara ve asitli içeceklerin kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Çekim sonrasındaki gece yüksekçe bir yastıkla yatılmalı ve kesinlikle ağrı kesici olarak aspirin ve benzeri ilaçlar kullanılmamalı, doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Eğer cerrahi bir çekim veya zor bir çekim yapıldıysa, çekim yapılan bölgeye dışarıdan aralıklı olarak buz uygulanmalıdır. Buz doğrudan cilde uygulanmamalıdır.
Cerrahi çekim sonrası dikkat edilmesi gerekenler?
Diş çekimi sonrasında yüksek ateş, durmayan kanama, kötü koku ve ağrılı kızarıklık ile şişkinlik şikâyetiniz varsa, diş çekiminden 4-5 gün geçmesine rağmen tükürükle karışan kan, şişlik ve ağız açmada zorlanma gibi şikâyetler halen devam ediyorsa, derhal doktorunuza başvurun.
Ağız içinde; dilde, yanakta, dil altında, damakta oluşan her şişlik veya renk değişikliği tehlikeli bir hastalığa mı işaret eder?
HAYIR, vücuttaki birçok rahatsızlığın başlangıç bulgularının ilk görüldüğü yerlerden biri ağız içidir. Dolayısıyla bu tip oluşumların takibi yapılmalı ve eğer ciddi bir rahatsızlık bulgusu varsa, gecikmeden tedavisine başlanmalıdır.
Dişin kök ucunda kist oluşmuşsa bu diş her zaman çekilmeli midir?
HAYIR, dişlerin kök uçlarında oluşan kistler eğer başlangıç aşamasındaysalar diş çekimine gerek kalmadan tedavileri yapılabilmektedir. Bunun için bu tip dişlere öncelikle kanal tedavisi uygulanmakta, daha sonra da lokal anestezi altında kök ucuna yapılan cerrahi müdahaleyle problem ortadan kaldırılarak dişin uzun süre ağızda kalması sağlanmaktadır.
Sürmemiş dişler her zaman çekilmeli midir?
Çene cerrahisinin ortak çalıştığı ana bilim dallarından biri de ortodonti (eğri dişlerin düzeltilmesi)’dir. Gömülü kalmış, yani sürememiş dişlere cerrahi olarak müdahale yapılıp bir telle bağlanarak, olması gereken yere zaman içinde sürdürülmektedir.
Üst çenedeki azı dişlerinden biri çekilmiş, yeri iyileşmiyor ve yenilen içilen gıdalar burundan geliyorsa ne yapılmalıdır?
Üst çenedeki azı dişlerinin kökleri sinüs denilen boşluğa çok yakın ve bu boşluğun içinden yer alıyor olabilirler. Çekim sonrasında sinüs ağız ortamına açılabilir. Bu hem koku yapabilir hem de iyileşmeyen bir yaraya sebep olabilir. Bu boşluğun kapatılması ve diş çekim yerinin iyileştirilmesi için derhal bir çene cerrahisi uzmanına başvurulması gerekir.
Herkese implant yapılabilir mi?
EVET, implant yapılırken en önemli kriter implantın kemikle kaynaşmasını engelleyecek sistemik bir rahatsızlığın bulunmaması ve implant yapılacak bölgede yeterli kemik desteğinin olmasıdır. Ancak sistemik yönden diyabet (şeker hastalığı) gibi iyileşmeyi engelleyecek bir hastalık, eğer ilaçlarla kontrol altında tutuluyorsa, implant uygulanması bir engel oluşturmamaktadır.
Protez yapılmadan önce ağızda cerrahi bir hazırlık gerekli midir?
Her hastada olmasa da bazı hastalarda protez öncesi cerrahi bir müdahale yapmak gerekli olabilir. Özellikle uzun zaman önce dişlerini kaybetmiş veya bire yaştaki hastalarda, ağızda protezin oturacağı kemik alan olmayabilir. Kimi zaman da eski protez ağızda vuruklara ya da birtakım doku düzensizliklerine sebep olabilir. Dolayısıyla bunlar düzeltilmeden sağlıklı bir ölçü alıp, uygun bir protez yapmak mümkün olmayacaktır.
Ağız, çene ve yüz bölgesine herhangi bir darbe geldiğinde yapılması gereken nedir?
Eğer herhangi bir beyinsel hasar yoksa hasta ağız, çene ve yüz kemiklerinde kırık şüphesiyle bir çene cerrahisi uzmanına yönlendirilmelidir. Gerekli radyolojik tetkikleri yapılmalı ve eğer çenelerde de kırık varsa zaman geçirilmeden radyolojik tedavisine başlanmalıdır.
Diş kaynaklı apselerin (enfeksiyonların) tedavisinde yapılan en önemli hata nedir?
Diş kaynaklı apseler ağız içinde ya da ağız dışında, içi iltihap dolu şişlikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iltihaplı şişliklerin derhal cerrahi olarak açılıp, içindeki iltihabın boşaltılması gerekmektedir. Hastanın sıklıkla sadece antibiyotik kullanarak kendi kendilerini tedavi etmeye çalışmaları, apse direne edilmediği için tedaviyi güçleştirmektedir.
Ağız içi cerrahi işlemler nasıl yapılır?
Ağız cerrahisi ameliyathane koşullarında ve steril bir ortamda bu konuda uzman olan kişiler tarafından yapılmaktadır. Çoğunlukla lokal anestezinin, yani ilgili bölgenin iğne yapılarak uyuşturulmasıyla gerçekleştirilen ağız içi cerrahi müdahaleler, kimi zaman da hastalara genel anestezi (narkoz) veya sedasyon yöntemiyle yapılabilmektedir.
Genel anestezi (narkoz) ve sedasyon nedir?
Genel anestezi, hastaya damar içi ilaçlar ve bayıltıcı gaz verilerek narkoz halinin sağlandığı anestezi tipidir. Çoğunlukla korku ve endişeli hastalarda, mental retarde (zihinsel engelli) kişilerde ve lokal anestezinin yeterli olmadığı vakalarda tercih edilmektedir. Sedasyon ise hastaya sadece damar içi ilaçlar verilere uyur halin sağlandığı anestezidir. Sedasyonun uyuşturucu etkisi yoktur; dolayısıyla cerrahi yapılacak bölgenin uyuşması için hastalara ayrıca lokal anestezi de yapılmaktadır.
Diş çekimi sonrası rutin dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
İlgili bölge üzerine konan tampon 30 dk. sıkıca ısırılmalı, tampon değiştirilmemeli ve daha sonra aksi söylenmedikçe tekrar tampon koyulmamalıdır.
Operasyonu takiben 2 saat bir şey yenilip içilmemeli (verilen ilaçlar hariç), 2 saatin bitimini takiben ilk gün sadece ılık ve yumuşak gıdalar tercih edilmeli (püre kıvamında). Çok sıcak, taneli, asitli, sert gıda tüketiminden uzak durulmalıdır.
İlk 24 saat alkol ve sigara tüketilmemeli. Sigara, operasyon bölgesinde oluşan pıhtının bozulmasına ve yara bölgesinin iltihaplanmasına neden olabilir.
Kanamanın 6 – 24 saat hafif bir sızıntı şeklinde sürmesi normal kabul edilmektedir. Biriken kan, tükürülmemeli yutulmalıdır. Ancak aşırı bir kanama varsa ya da belirtilen süre aşılmışsa kanama bölgesine tampon koyun, ısırın ve doktorunuza başvurunuz.
Operasyonu takiben ağrı, yüzde şişlik, ciltte morarma, ağız açıklığında kısıtlılık gibi durumlar gözlenebilir. Bu durunlar ile karşılaşılması normaldir.
Olağan dışı bir durumda hekiminize danışmaktan çekinmeyin, kendiniz çözüm üretmeyin.